Kültürlerarası Tasarım ve UX’in Rolü

Kültürlerarası Tasarım ve UX’in Rolü

by Zeynep Zorbozan Mayıs 11, 2023

Kültür, çoğu zaman tanınmayacak kadar güçlü bir kuvvettir, özellikle kültürlerarası kullanıcı deneyimi tasarımında etkilidir.

Global bir marka olmak gibi bir hedefiniz varsa eğer, seçtiğiniz ismin diğer dillerdeki anlamını iyi araştırmak gerekiyor. Bu konunun en klasik örneklerinden biri olan Chevrolet’in alt markalardan biri olan NOVA’dır. Markanın Latin Amerika’da satışlarının yok denecek kadar az olmasının sebebi, Nova’nın İspanyolca’da ‘gitmez’ anlamına geldiğinden kaynaklandığı anlaşılıyor.

Neden bu kadar önemli?

Eğer bir “Kullanıcı Deneyimi” veya “Ürün” tasarımcısıysanız, muhtemelen kültürün işinizi etkilediğinin farkındasınızdır — ve değilse de olmalısınız. Bu, özellikle müşterileriniz için yerelleştirilmiş Kullanıcı Deneyimi oluştururken geçerlidir. Her kültür, tıpkı toplumlarında olduğu gibi farklı tasarım ögelerine farklı değerler koyar. Bu kültürel farklılıkların getirdiği, farklı bakış açıları nedeniyle ürettiğiniz içeriği de farklı yollarla tüketirler. Yaptığımız ürünün algılanması, güvenilir olmasını sağlayan en önemli şey kültür ve kültürün getirdiği duygu algılarımızdır. Çünkü etkileşim kurarken kültürel geçmişimizden aldığımız norm ve değerler sonucunda karar veriyoruz.

Tasarımlarımızın etkili olduğundan emin olmak için her şeyin kullanıcılar tarafından kültürel geçmişlerine ve değerlerine göre yorumlandığını bilmeliyiz. Teknoloji bile aslında bağlamsaldır. Komik bir örnek vermek gerekirse; batı kültüründe çamaşır makinesini sadece çamaşırları yıkamak için kullandığımız halde, Çin’deki çamaşır makinelerin de, çinli çiftçiler tarafından patateslerin yıkanması da kültürel farklılıkların sebebi.

Kültürlerarası tasarım nedir?

Kültürel sınırlar boyunca kullanılabilirlik ve kullanıcı deneyimi sağlamak için farklı kültürler, diller ve ekonomik konumlar için teknoloji tasarlama.

Kültürler birbirlerinden nasıl farklıdır?

Her kültür için nasıl tasarım yapmamız gerektiğini anlamak için, her kültürü diğerlerinden farklı kılan şeyleri bilmek önemlidir. Hollandalı sosyal psikolog Geert Hofstede, bir kültürün değerlerini ve davranışlarını yakalamak konusunda en kapsamlı çalışmalardan birini gerçekleştirdi. Hofstede kültürel farklılıkları ayırt etmek için 5 boyut geliştirdi. Her ülke, her kültürel boyutta 1 ile 100 arasında bir puanla değerlendirilir. Puan ne kadar yüksek olursa, boyut o kadar fazla olur.

Güç mesafesi

Güç mesafesi bir toplum içerisindeki farklı güç seviyelerindeki bireylerin aralarındaki ayrımı ne derece beklediklerini ve kabul ettiklerini göstermeye yarar. Güç seviyeleri arasındaki mesafenin büyük olduğu toplumlarda ast çalışanlar üstleriyle herhangi bir mücadeleye giremezler. Ayrıca üstlerden her daim bir yönlendirme beklenir. Latin Amerika, Afrika, Asya ve Doğu Avrupa bu göstergenin genelde yüksek olduğu toplumlardır.

Bireycilik ve Kolektivizm

Bu boyut, insanların kendi imajları tarafından “Ben” veya “Biz” olarak tanımlanmaktadır. Bireyselci bir toplumda bireyler kendi kararlarını kendileri verme eğilimindedirler ve ilgilerinin en çok olduğu nokta kendileri ve yakın aile bireylerinin iyiliği üzerinedir. Buna örnek olarak Amerika, Avustralya ve İngiltere’nin kültürel yapıları verilebilir. Kolektivist (ortaklaşa yaşamcı) yapıya sahip toplumlarda grup içi bağlar güçlüdür ve aile kavramı daha geniş kapsamlıdır (kuzen, amca, teyze, vb. de aile kavramının içindedir). Kolektivist yapıya sahip bazı ülkeler ise Guatemala, Pakistan ve Endonezya olarak gösterilebilir.

Belirsizlikten kaçınma endeksi

Belirsizlikten kaçınma bireylerin belirsiz durumlar karşısında nasıl hissettiklerini ve bu durumlarla nasıl baş ettiklerini açıklar. Bu isteğin güçlü olduğu toplumlarda bireyler riskli ve sonucu belirli olmayan durumlardan sakınma eğilimindedirler. Bu durumlar bireylerde yüksek oranda stres ve tedirginlik oluşturur. Japonya, Yunanistan ve Rusya gibi ülkelerde belirsizlikten kaçınma oldukça yüksektir ve bireylerin tercihleri büyük bir oranla tahmin ya da kontrol edilebilir durumlardan yana olur.

Belirsizlikten kaçınma oranı düşük ülkeler kontrol edemedikleri durumlar karşısında daha toleranslı olma eğilimindedirler. Belirsizlikler gündelik yaşamın bir parçası olarak kabul edilir ve bu durumlar karşısında genellikle daha rahat ve esnek davranabilirler. Jamaika ve Singapur gibi ülkeler bilinmezliği benimsemeye yatkın ülkelere örnek olarak verilebilir.

Maskülen/Feminen Toplum

Bu boyut, insanları neyin motive ettiği olarak tanımlanmaktadır: en iyisi olmak veya ‘sert’ olmak (Eril) veya yaptığınız şeyi sevmek ve daha ‘şefkatli’ (Kadınsı) olmak. Maskülen toplumlarda bireylerin motivasyonu rekabet ve başarı ile sağlanır. Bireyler genelde materyalistlik başarılar üzerine odaklı, iddialı ve kendini kabul ettiren yapıdadırlar. Japonya, İtalya, Venezuela, İrlanda ve Meksika maskülen toplum yapısına sahip ülkelerdendir. Feminen toplumlarda ise insanların odakları iyi ilişkiler kurmak ve herkesin yüksek bir hayat kalitesine sahip olması üzerinedir. Herkes mutlu olduğu sürece en iyi olmak önem taşımaz. İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda ve Finlandiya bu toplumlara örnek olarak gösterilebilir.

Uzun Süreli Yönelim ve Kısa Süreli Normatif Yönelim

Bu boyut, bugünün ve geleceğin zorluklarıyla uğraşırken her toplumun kendi geçmişiyle bazı bağlantıları nasıl sürdürmesi gerektiğini açıklar.

Uzun dönem oryantasyona sahip toplumlar bireyleri yatırım yapmaya ve tutumlu olmaya yönlendirir. Kazanımlar istikrarlı ve dikkatli çalışmaların bir sonucudur. Bireylerin toplumda belirgin pozisyonları bulunur. Toplum içerisinde yaşlılara saygı gösterilir ve ilişkiler bireyler için oldukça kıymetlidir. Uzun dönem oryantasyona sahip toplumlar geleneklerini modern yaşama adapte etmeye eğilimlidirler. Doğu Asya ülkelerinden Çin, Kore ve Japonya uzun vadeli oryantasyona eğilimli ülkelerdendir.

Kısa dönem oryantasyona sahip toplumlar geleneklerine saygılıdırlar. Toplum bireyleri harcamaya ve hızlı kazanımlar elde etmeye yönlendirir. Bireylerin toplumdaki pozisyonları önem taşımaz ve ilişkiler ancak o ilişkiden bir kazanım varsa değerlidir. Bu toplumlara örnek olarak Amerika, İngiltere, ve İspanya verilebilir.

Bunun Marcus & Gould’a (2000) göre arayüz tasarımı için anlamı:

Kurallara inanılırlık kaynağı olarak odaklanan içerik ve görsel öğeler, düşük LTO ülkelerinde daha fazla değer görürken, yüksek LTO kültürleri makul davranışların araştırılmasıyla yönlendirilir.

Kültürlerarası Tasarım Yaparken Gözönünden Bulundurulması gereken unsuzlar.

Dil

Anlaşılır ve etkili bir arayüz oluştururken, temel ilkleri doğru yapmanız önemlidir. Doğru dili kullanmak çok önemlidir. Bazı dillerin farklı lehçelere sahip olabileceğini unutmayın. Örneğin, yerel bir kullanıcı grubuna odaklanıyorsanız, yerel dilleri üzerinde araştırma yaptığınızda ve daha fazla ilgi ve anlayış oluşturmak için bu yerel dilin nüanslarını dahil ettiğinizden emin olun.

Doğru Font Ailesi

Yerel bir yazı tipi veya birden çok dili destekleyen bir yazı tipi kullandığınızdan emin olun.

Örnek: Daha geniş ve daha kısa karakterlere sahip olan Arapça yazı tipini düşünün ve bu nedenle okunaklı olmak için Latin türünden en az 4 puan büyük (+ 0,1em satır yüksekliği) olması gerekir.

UI Desenler

Arayüzünüzü çevirmek düzen ve alan üzerinde çok fazla etkiye sahip olabilir. İngilizce ile karşılaştırıldığında, Arapça konuşanlar genellikle kendilerini ifade etmek için daha fazla kelime kullanırlar; oysa Çince konuşanlar bizim de kendilerini ifade etmek için fazla alana ihtiyaç duymazlar. Ayrıca sadece kelimeler değil, Çince, Japonca ve Arapça gibi senaryolar, karakter başına daha fazla alan gerektirir.

Açılır pencereler ve düğmeler gibi UI modellerinin bozulmasını önlemek için, arabirimin düzenini dinamik hale getirmek, mükemmele en yakın paragraf tasarımları yaparak, kolay okuma deneyimi hedeflenmeli. Örnek: bir düğmenin genişliğini belirlerken, metin dizesinin uzunluğuna bağlı olarak dinamik yapın.

Çift yönlü tasarım

Bazı kültürlerde, Arapça gibi, okuma davranışı bizimkinden tamamen farklıdır: Arapça konuşan kullanıcılar F şeklindeki okuma davranışını yansıtır ve bu nedenle arayüz LTR hizalaması yerine RTL hizalamasına sahiptir. Bu nedenle, arabirimin belirli öğelerinin yansıtılması gerekir.

Renkler

Renklerin farklı kültürlerde tamamen farklı anlamları olabilir. Bir örnek: Çin kültüründe beyaz, yasın rengidir, oysa Batı kültüründe yas rengi siyahtır. Renkleri algılamanın bu farklı yolları, kullanıcıların oluşturduğu görüş üzerinde çok fazla etkiye sahip olabilir.

Simgeler ve semboller

Tıpkı renkler gibi, simgeler ve sembollerin başka bir kültürde farklı bir anlamı olabilir. Aslında simgeler ve semboller fiziksel dünyadaki bir şey için bir metafordan daha fazlası değildir. Bir şeyi sevmek için facebook ile hayatımıza giren “baş parmak yukarı” simgesi metafor olarak kullanırız. Ancak, Rusya’da ‘başparmak yukarıya’ simgesi, orta parmağı kullanmak gibi bir şey olarak kabul edilir. Uygun sembolleri ve simgeleri kullandığınızdan emin olun ve daima hedef kitlenizdeki anlamını değerlendirin.

Sayılar

Her kültürde virgül veya periyot kullanımı da çok farklıdır. 1,345,76,88 bir kültürde doğru olabilir, ancak başka bir kültürde yanlış olabilir. Hedef kültürünüzde ondalık işaretlerin kullanımını araştırdığınızdan emin olun.

Kurlar ve Para Birimi Kodları

Güzel bir top için 20 euro ödemek, ABD’de aynı top için 23,61 dolar ödemek anlamına gelir. Para birimleri de sadece döviz kuru değil, aynı zamanda sayıya göre döviz kurunun konumuda önemli.

Ödeme

Her türlü ödemeyi sağlayacak bir arayüz oluştururken, yerel ödeme yöntemleri hakkında araştırma yaptığınızdan emin olun. Örneğin Türkiye’de çoğu B2C kredi kartı, iyzico kullanıyoruz, ancak Çin’de kredi/bankamatik kartları, Alipay tercih ediliyor.

Bu tür yerel ödeme yöntemleri tasarım ve akışı kesinlikle etkiliyor. Bir ödeme sağlayıcısının seçme işlemi de süreci karmaşıklaştırabilir.

Sıralama ve kategorilere ayırma

‘Ô’ gibi aksanlı karakterler listenin neredesinde olması gerektiğini biliyor musunuz? Nesneleri sıralama ve sınıflandırma şeklimiz kültürden kültüre de değişebilir. Farklı uluslararası harmanlama kurallarını araştırdığınızdan emin olun.

Adres

Uluslararası bir perakende satış şirketi için bir çıkış akışı tasarlamak, adreslemenin farklı değerler/formatta olması gerektiği anlamına gelebilir. Örneğin: Hollanda’da 4 rakamlı bir posta kodu ve 2 harfli bir kombinasyon var ancak ABD’de posta kodu 5 rakamlı.

Formlar ve girdi alanları

Yerelleştirme formları birçok sorun getirebilir. Adrese göre girilenlerin biçimlerini değiştirmeyi düşünün. Giriş alanlarını olabildiğince akıllı hale getirmeye çalışın; Form otomatik olarak hedef kullanıcının diline ve bölgesel ayarlarına uyum sağlamalıdır.

Örneğin telefon numaralarını ülkeye göre mask uygulamak, kullanıcının daha kolay algılayıp yazmasını sağlar.

Yasal yükümlülükler

Her ülke veya kuruluşun kendi kanunları ve düzenlemeleri olabilir. Bu nedenle, şartlar ve koşullar, gizlilik yasaları, indirim, iade şartlarını nasıl gösterilmesi gerektiği hakkında araştırma yaptığınızdan emin olun.

Social Shares

Kaçınılması gereken kritik web tasarım hataları

Özel girişim sırlarını doğrudan gelen kutunuza alın!

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *